Esra Dökmen | Akışa Katılma Kuveri

çırpıp halıyı sövüver pazartesileri

niye bu şekilde geriliyor elmacık kemiklerin

cranberries düğünlerine denk geldin çoğu

hah açık mezar seviyorsun biraz

orada okşamak hayatı ve sorgulamak da var

bilirim iki tarafa da geçilir tavlada sevmek zoru

ilk zarı atan başlar üzülmek için geri sayıma

kült klasikler de böyle yapar azimli bilirsin

hansel iz bırakır kendinden

gorbaçov kötü olamaz bilmeden

sabit kur sadece bir saatliğine coşarken

panayırcılar da kierkegaard da kısmî özgürlükçü

susuverir sadece edip var oluşundan bu da zaten yeter

düş yazdığı bu insanı

kimi hapis sayar başında oturttuğu kandillerle

hep ordasın hep inanmamakla

iz bırak beni de uçmana giden yollarda

sineksiz bir yerde yine sefil goncalarınızla

eşikte döndürüyorsun gözlerinde harç

yeter bu kadar fazla karma demeyi

mızrakla fethedilen yerlerde biliyorsun saygılar

çoğunda bi çay içip kalktığın avlu ortası

kuyular

çok da kolay bu bi de artık oraya eh demiyorsun

biri belik örüyor o esnada düello değil bu

hayrına bir gömlek değiştiriyorsun konuya fransız

günlerin de takati kalmadı haklısın

bir tur verse içinden o çocuk bisikletini

ona da binmiyorsun iyi

ben bu devrin böyle olacağını biliyordum derken

ah istemelerin ve ah onların olması

hayatı kutsi yapan şeyi çabuk öğrenmişsin onları güzel bi nefesle

kusuyorsun

bu da gömleğin cebi

alakasız dikilmiş bir göz arada onunla oynamayı seviyorsun

olmadı ki dünya bu kadar hiç dönmedi ki

karşıya geçip tavlanın elinde yine iyisin kızım düşeş

yolu bir duyguya bağlamanın zorluğu asker yeşili

teninden indirmiyorsun

yol uzuyor yeşile

makyavelden bahsediyorsun ve tüplü televizyonlardan

şans eseri hani eğer ki kan olursa yüzümde sevinirsin

iyi şeyler de ayağına gelir ve bulur seni

ziyaretin

avluda cebinden çıkardığın kartvizitle

söylemediğin şeyleri arkasına yazdığın itinayla

ve masaya vurup kalkmanla biter

güzel olmayı dönerek öğrenmedi ki dünya

dokusu alınmış noktaların birbirini bulması

usb yeterli değil diye hepsinin kayda alındığı

başka bir neon tabelada eşsiz güzellik yazılı

belki saçmalamışımdır

çekilmiştir vakti saatinde ipler ellerinin içinde güzel saatler var ona bakıp unutuyorsun söylemen gerekenleri

bu acı evet sosyal içicilere de zararlı

kilimler birleşti saten değil duvarlar çarmıh var

bilindik ziyaretlere karışmak o kadar allahça seviyorsun yok demeyi onunla

ama inkar da var

bi çay parası avlunun gözüne

beliğin şimdi açıldığı yer günsüz sadece saatli bomba

isteyip de olması güzel

olması istenenden ölçmek bunu görece erken

koşucular ambargocular sinide unutulanlar

bir veryansın metropolü orası farkındasın

içinde etrafına bakınanlardan olmaktansa

bu vezin ölmeyi hak eder

orada derdest edilir müminlerin

çünkü bilmediğin dünya güzel olmayı hiç dönerek öğrenmedi

haraç mezat bi sonuç yok

ambargonun kaldırılması için mücbir sebepler birliğine

karşıt görüş bildirmekten öte

düştün çıktın ve düşmenin zevkine çıkarken vardın

kesif kokan bir rubai saklıyorsun orada

hatırla arada

kartvizitine almayı unutmadığın güneşte

hiza yabancı kalıyor merkeze

son kefaretin

nişastalı pekmeze daldırdığın bir dil olsaydı

uzamazdı dünya

varışını tamamlardı güzelim yeşil saçlar