Sen bilmezsin ben Liberal Devrim’in arifesinde, bir sabah şakağıma 3 kurşun sıktım. O gün bu gündür dudaklarım toprak altında zevk-i sefa...

dantel gibi ortasındayım televizyonun kendimle tanışmak istediğimi söylediğim bir gün -benimle tanış, "bizim ruhlarımız çok benzer, ben...

çırpıp halıyı sövüver pazartesileri niye bu şekilde geriliyor elmacık kemiklerin cranberries düğünlerine denk geldin çoğu hah açık mezar...

Boynuna uzanabilmek için anca parmak uçlarımda bir kuğu gölüne boy verdim O kadar güzelsin ki nefes almadan da yaşarsın sandım Dik...

Düzensiz nefesler yansıyor tenlere katışıksız narince Her bir atımında dışarı bağırıyorlar korkulu Nasıl da kordan yapılma bir  heykeldir...

Mavi duvarla vedalaştık. Küçük ellerimi yüzünde gezdirdim. Pütürlü yüzeyi, vedalardan arda kalan göz yaşlarına benziyordu. Odamın...

Ezgili dillerden ve sırt ağrılarından Kış giysilerinden ve ağır karalardan Bir de aramaktan bahis açılırsa duramam Üst üste kazaklar...

Ben daha ortada yokken yanmış bir evi tekrar yakamamanın büyük hüznü Tüm cevapları geçmişte arıyorum hep aynı sokağa sapıyorum bu yüzden...

vazgeçemiyorum hatalarımdan sanırım insan olmak da bu // ya da 'olmak'ta bu insan hep karıştım bedene üflenen ruhun mayasına sadece...

Gülüşmelerle çoğalan mor masalarda Eksik, kör, uzun saçlı bir vakitte Ellerini alıp Ellerime tamamladım Sendin o Ağzıma vurulan dar mühür...

"ama arkadaşlar iyidir" çakıl taşlarına karıştı gençliği çam kolonyasıyla arkadaş gece bursa bıçağıyla gezinir kardeşim sodyum benzoat...

her ağaçta gizdir halka yılların sıfır eğimli radyal uzanımı çatlayıcı tohumların kırılgan kabukları ve yeşilden kahveye pekişen -o...

bir manga, hayalini çizemiyorsa Eurovision’da robotla dudak dudağa gelebilir klipler, biraz da yazları kumanda kavgalarında dönerken...

Buz çiçeğinin toprağında mı yaşıyorum -hayır aitlik şimdi Mendos’ta oysa o bende, ben ondayım iç daralmasını kucaklayarak bir evin...

adımla düştüğüm yerde açtı ağzı anafor gül göğsü yeşil kabaran ceketle susardım çukur günü çıkar adı Cuma'ya siyah beyazın atlamaya yani...

her adım benziyor ötekinin adımına, anlaşılmıyor kimin kime yaklaştığı. birbirimizi mi kovalıyoruz? hangi hakla? kim farkında neyden...

Kalabalıkta çocuklar emziriyor anneler Aynalarda polisler, bekçiler ve imamlar Politik yangınlar başlatıyorum pazarlarda Ezberlerimi...

Keder odalarında anıları taze sıkılmış portatif ablalar var Sigara içen babalar balkonda yalnızlığı yudumluyor Geceler üst üste binmiş...

Çatıda yani dünya seriliyken ayaklarıma Çatıda yani rüzgârın değerek ıslığa dönüştüğü Burada bu yerde bu binanın şapkasında Bir ayak...

havva ve ademin sürgününden beridir artçı sarsıntılardır rahim denen muazzamadan masivaya sürgün. başlattı, ilelebet sürecek olan adına...